• Uçan Süpürge - Türkiye Seçkisi 1

Uçan Süpürge - Türkiye Seçkisi 1

Turkish Delight - Pınar Öğrenci / 31'

Kurtuluş Savaşı sırasında İzmir ve İstanbul’dan kaçarak Siros Adası’na sığınan iki Rum ailenin zorla yerinden edilme hikâyesinin anlatıldığı Turkish Delight, farklı kuşaklardan gelen iki çiftin hayatta kalma hikâyelerini bir araya getiriyor. Arapça’da "rahat-ul hulkum" ve Yunanca’da "lokumi" olarak anılan "lokum", ulus fikrinin yayıldığı 19. yüzyılın sonunda "Turkish Delight" olarak anılmaya başlarken kısa bir süre sonra başlayacak savaştan kaçan mültecilerin ekmek kapısı olur. Yüzyıllarca bir arada yaşayan halkların birbirinden zorla koparılmasına odaklanan filmde, imgelerin parçalı çokluğuyla görselleşen anlatı, anavatan ile varış limanı arasında kalan mülteciler için ikiye bölünmüş tarih yazımına, parçalanmış kültürel ilişkilere ve psikolojik kayıp manzarasına işaret ediyor.

2023 İstanbul Film Festivali’nin ulusal belgesel yarışma seçkisinde yer alan Turkish Delight, 2022 Bremen Böttcherstrasse Sanat Ödülü’ne aday gösterildi.

Çoğunluk - Pelin Kırca / 7'

İlhan Mimaroğlu ve Freddie Hubbard’ın 1971 tarihli “Sing Me a Song of Songmy, a Fantasy for Electromagnetic Tape” albümde yer alan The Crowd (Çoğunluk) isimli kompozisyonun çağrıştırdıklarından ortaya çıkan bir animasyon film.           

Avangart müzisyen İlhan Mimaroğlu’nun bestelerinin derlendiği ve kendisine trompetçi Hubbard’ın eşlik ettiği albüm, koro, yaylılar, jazz müziğin tüm ‘tanıdığımız’ sesleri ve musique concrète’in ‘tanımadığımız’ ya da deneysel seslerini bir araya getirilmesiyle biliniyor. The Crowd, aynı zamanda Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan şiirler başta olmak üzere, kimi şiir ve metin alıntıları da içeriyor; sözcüklere kulak verildiğinde savaş karşıtı mesajların melodiye karıştığı fark ediliyor. Pelin Kırca, 2023 Viyana Kısa Film Festivali ve 2023 Annecy Film Festivali’nin seçkilerinde yer alan Çoğunluk ile çağrışımlarını gerçeküstü bir oyuna çeviriyor ve izleyiciyi bu oyuna katılmaya davet ediyor.

Diyet - Handan İpekçi /15'

Terkedilmiş köpekler sahil kasabasının sokaklarında terk edilmenin mutsuzluğu ve siniri ile dolaşırken onları daha da kötü bir son beklemektedir. Tıpkı savaşa gönderilen askerler, işe yaramayan yaşlılar, savaştan kaçan göçmenler ve cinsiyet kıyımına uğrayan kadınlar gibi…

Usta yönetmen Handan İpekçi, diyalogsuz doküdraması Diyet’te sert bir gerçeklik yakalıyor ve Türkiye’nin yakın dönem atmosferine dair güçlü bir duygunun altını çiziyor. 2023 İstanbul Film Festivali’nde ulusal kısa film yarışmasında yer alan Diyet, İpekçi’nin Türkiye sinemasında sık rastlanmayan bir anlatı biçimi olan doküdramayla ülkenin ruh haline dair çektiği bir röntgen.

Farklı Bir Yas - Beril Tan /12'

27 yaşındaki Gün, anneannesinin vefatının ardından cenazesini kaldırmak şehirdışından gelir. Hiç vakit kaybetmeden cenaze işlemlerine başlar. Fakat sürekli bir engel veya yapması gereken yeni bir gereklilikle karşılaşır. Tek başına tüm işleri halletmeye çalışır. 

2023 Akbank Kısa Film Festivali’nde ulusal yarışma seçkisinde yer alan Farklı Bir Yas, ölümün ve kaybın sertliğinin ve üzüntüsünün yanı sıra cenaze ritüelindeki absürd durumları gözlemliyor. Kadın karakter ve kadınların üstlenmesi beklenen toplumsal rollere de dikkat çeken Türkiye’deki izleyiciye tanıdık gelecek durumları yakalayan bir film.

8 Mart 2020: Bir Günce - Fırat Yücel, Aylin Kuryel / 15'

​8 Mart 2020: Bir Günce, Feminist Gece Yürüyüşü sırasında Taksim Meydanı'na bakan “Turistik Kameralar”ın karanlıkta bıraktıklarına bakan bir masaüstü belgeseli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 7/24 canlı yayın yapan kameralarından İstanbul’u izliyoruz. Kırmızı balonla oynayan bir çocuk, sokakta dans eden gençler, hatıra fotoğrafı çektirenler, Kız Kulesi, Kapalı Çarşı… Peki Turistik Kameralar, Feminist Gece Yürüyüşü’nü de görüyor mu? 8 Mart 2020: Bir Günce, ekran görüntüleri aracılığıyla zamanda yolculuk yaparak, İstanbul’da pandemi öncesi yapılan son kitlesel eylemin hafıza kaydını alıyor.

O Sırada Henüz - Ayça Çiftçi /9'

Aynı göğün altında birbirine teğet geçen insanların, hayvanların, nesnelerin, duyguların, seslerin, anıların, bakışların, yürüyüşlerin, göçlerin, direnişlerin hikâyesi. Her ânın içinde, onu zamanda ve mekânda çevreleyen başka anlar gizli.

Akademisyen ve eleştirmen Ayça Çiftçi, yönetmenliği üstlendiği ikinci kısa film O Sırada Henüz’de şehirden anları etkileyici metinlerle birbirine bağlarken gündelik ile politik, kişisel ile toplumsal arasındaki bağların izini sürüyor.

Değerli sinemaseverler,
Hatırlatmak isteriz ki, seyircilerimizi rahatsız etmemek ve film keyfini bozmamak adına, seans saatlerinden sonra salonlara giriş yapılamamaktadır. Seans saatlerinden önce salonlarda yerinizi almayı unutmayınız. İyi seyirler!

 

Seanslar

BİZE
YAZIN