Rose Glass'ın ilk uzun metraj yönetmenlik deneyimi olan Saint Maud, ölümü beklemekte olan Amanda'nın son günlerinde, onun ruhunu kurtarmayı kendine bir nevi takıntı haline getiren mütedeyyin hasta bakıcı Maud'un, inanç-cinnet-ölüm üçgeninin kıyısında dolaşmasıyla gelişen olayları konu ediniyor.